"Enter"a basıp içeriğe geçin

Belgrad’dan Haçova’ya Osmanlı Zaferleri

Kanuni’nin tahta çıktığı dönemde Avrupa’da çok önemli gelişmeler yaşanmaktaydı. Almanya’da Martin Luther adında bir rahip, Katolik kilisesini hedef alan bir bildiri yayınlamış ve büyük taraftar toplamıştır.

Luther’in çalışmaları sonucunda Avrupa’da yeni bir mezhep olarak ortaya çıkan Protestanlık, toplumu ve idarecileri sarsmaya başlamıştır. Böylesine bir dönemde Şarlken (V. Karl) Kutsal Roma-Germen İmparatoru olmuştur. Avrupa’da Katolik dünyası bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca papa ve İmparator Şarlken, Martin Luther ve taraftarlarına karşı mücadeleye başlamıştır. Dolayısıyla Kanuni tahta çıktığında Avrupa’da mezhep kavgaları başlamak üzeredir.

Martin Luther ile İmparator Şarlken’in tartışması (Temsilî)
Martin Luther ile İmparator Şarlken’in tartışması (Temsilî)

Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu, 951-1806 yılları arasında Avrupa’da hüküm sürmüştür. İspanya’da Aragon Kralı’nın 1516’da ölümü üzerine tahta Habsburg hanedanından 16 yaşındaki Şarlken geçmiştir. İspanya Kralı Şarlken, 1519’da dedesinin ölümüyle Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu’nun en güçlü adayı olmuş ve 1519’da Alman prensleri tarafından imparator seçilmiştir. Ancak Türk tehdidi ile baş edemeyen Şarlken, 1555 yılında tahttan feragat ederek ülkesinin İspanya topraklarını oğlu II. Phillip’e (Filip), Avusturya topraklarını ise kardeşi Ferdinad’a bırakmıştır.

Şarlken (Temsilî)
Şarlken (Temsilî)

Şarlken, başta Fransa olmak üzere Avrupa’nın tamamını hâkimiyeti altına alma politikası izledi. 1521’de Hristiyan dünyasının iki büyük hükümdarı Şarlken ile I. Fransuva arasında başlayan savaş ile Avrupa iki cepheye ayrıldı. Avrupa’daki bu siyasi durum, Osmanlı Devleti’ne Avrupa ile doğrudan ilgilenme ve kendisine karşı oluşabilecek bir Haçlı birliğinin parçalanmasına imkân sağladı.

Kanuni için batıda gazanın devam edebilmesi, Hristiyan dünyasının iki önemli kalesi olan Belgrad ve Rodos’un alınmasına bağlıydı. Bu sebeple bizzat padişahın komuta ettiği ordu, 1521’de Belgrad’ı fethetti. Bu fetihle Orta Avrupa’nın önemli bir kilidi açılmış oldu. Osmanlıların Avrupa’daki kara seferleri için Belgrad, askerî merkez hâline geldi. Kanuni, ikinci hedefi olan Rodos’u da 1522’de fethetti. Böylece Mısır ve İstanbul yolu üzerindeki önemli bir engel ortadan kalkmış oldu. Her şeyden önemlisi Rodos’un alınmasıyla Akdeniz’e yönelik yapılacak harekâtlar için de yeni bir askerî merkez oluştu.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir