"Enter"a basıp içeriğe geçin

Osmanlı – Avusturya İlişkileri

Avusturya, Avrupa’nın geneline hükmeden güçlü Habsburg Hanedanı’nın yönetim merkezî konumundaydı. Orta Avrupa’da yer alan Avusturya, Doğu ile Batı güçlerinin stratejik geçiş bölgelerine hâkimdi.

Bu durumlar Batı yönünde genişleme politikası güden Osmanlı Devleti için stratejik bir tehditti. Balkanlar’a açılıp buradaki halkı kendine bağlamak ve Katolikleri kendi koruyuculuğuna almak isteyen Avusturya Osmanlı Devleti’ni büyük engel olarak görüyordu.

Avusturya, I. Kosova Muharebesi’nde (1389) müttefik orduların mağlubiyetinden ilk defa rahatsız oldu ve Osmanlı Devleti’ni Haçlı Seferleri’yle durdurmayı denedi. Bu safhada Osmanlı-Avusturya ilişkileri, Avusturya’nın Haçlı Seferleri’ne, asker göndererek yardım etmesinin dışında hemen hemen yok denecek kadar azdı. 1526’da Kanuni Sultan Süleyman’ın Mohaç Muharebesi’nde Macar ordusunu hezimete uğratması ile Macaristan toprakları Osmanlı Devleti’nin kontrolüne girdi.

Avusturya’nın Macar kralı ile akrabalık bağının olması nedeniyle Macaristan toprakları üzerinde hak iddia etmesi Osmanlı Devleti ile Avusturya’yı sonu gelmez bir mücadelenin içine sürükledi. Bu mücadeleler XVI. yüzyılda genelde Osmanlı Devleti’nin lehine sonuçlanırken XVII. yüzyılda Avusturya’nın lehine döndü. Avusturya’nın XVII ve XVIII. yüzyıldaki dış politikasında Avrupa Kıtası’nda Habsburg monarşisini egemen kılmak, Osmanlı Devleti’ni Avrupa’dan kovmak ve ardından Balkan ülkelerini aralarında paylaşmak için Rusya ile işbirliği yapmak vardı.

Habsburg Hanedanı (temsilî)
Habsburg Hanedanı (temsilî)

Avusturya, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’da sahip olduğu topraklarda hâkimiyet kurmak için gerekirse tek başına bir mücadeleye girmeyi hedeflemişti. Balkanlar’dan uzak tutmak istediği Rusya ile de mücadeleyi göze almıştı.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir