"Enter"a basıp içeriğe geçin

Osmanlı Devlet Yönetimi

Osmanlı Devleti, devlet yönetiminde eski Türk devletlerinin uyguladıkları töre ile İslam hukukunu benimsemiştir. Hükümdar devlet yönetiminde tek başına karar vermemiştir. Önemli meselelerde devlet adamlarının fikirlerinden faydalanmıştır. Osmanlı Devleti, Bursa ve Edirne’de birer saray yaptırmıştır. İstanbul’un fethedilmesinin ardından İstanbul’da Topkapı Sarayı inşa ettirilmiştir.

Osmanlı Devletinde Merkez Yönetimi

Osmanlı Devleti’nde padişah payitaht adı verilen yönetim merkezinde oturmuş, devleti saray adı verilen yönetim merkezinden yönetmiştir. Saraylar aynı zamanda Osmanlı padişahlarının ikametgâhı olarak kullanılmıştır. Saray, devletin idare edildiği bir yer olmakla beraber devlet adamı yetiştirilmesinde de merkez olarak görülmektedir.

Fatih, İstanbul’u fethettikten sonra İstanbul’da Topkapı Sarayı’nı yaptırmıştır. Edirne’de bulunan saray halkı ve teşrifatı Topkapı Sarayı’nın yapılmasından sonra İstanbul’a taşınmıştır.

Topkapı Sarayı
Topkapı Sarayı

Birun: Topkapı Sarayı’nın dış bölümüdür. Sarayın ana giriş kapısı Babüsselam’dan girildikten sonraki geniş avlunun yer aldığı bölümdür. Burada Kubbealtı adı verilen Divân-ı Hümâyun ve devlet işlerinin yürütüldüğü daireler bulunmaktadır.

Enderun: Topkapı Sarayı’nın iç bölümüdür. Fatih Sultan Mehmed tarafından kurulmuştur. Bu kuruluşun amacı devletin merkez ve taşra yönetimi ile orduda görev alacak kişileri yetiştirmekti.

Osmanlı’da Enderun (Temsilî)
Osmanlı’da Enderun (Temsilî)

Enderun kendi içinde Arz Odası, Hazine-i Hümayun ve Enderun Mektebi olmak üzere bölümlere ayrılmıştır. Arz Odası’nda padişah yabancı elçileri kabul etmiştir. Enderun devşirme yöntemiyle yetiştirilen gençlerin bulunduğu bölümdür. Enderun yedi odadan oluşmaktadır. Bu odalar Has Oda, Hazine Odası, Büyük Oda, Küçük Oda, Kiler Odası, Seferli Odası ve Doğancılar Odası adlarını almaktadır. Odalardaki eğitim süresi 1-2 yıl arasında olmuştur. Bütün dersler Türkçe okutulmuştur.

Kur’an-ı Kerim, tefsir, hadis, kelam gibi dinî konularla birlikte dil, edebiyat, tarih, coğrafya, matematik gibi pozitif bilimler de okutulmuştur. Bunların yanında saray geleneği, görgü kuralları, protokol kaideleri ve bürokratik işler öğretilmiştir. Ok ve cirit atma, ata binicilik, güreş gibi sporlar yaptırılmış, musiki, hat, minyatür, cilt, tezhip gibi el sanatları öğretilmiştir.

Devşirme sistemiyle edinilen acemi oğlanların en zeki ve yetenekli olanlar Enderun’a alınmıştır. Devşirme sistemiyle alınan kimselerden özel olarak seçilenler eğitildikten sonra padişahın hizmetinde yer almak için görevlendirilmiştir.

Enderun’da eğitimlerini tamamlayan devşirmeler veziriazamlık makamına kadar yükselebilmekteydiler.

Harem: Osmanlı Devleti’nde padişahın ailesi ve saray kadınlarının gündelik hayatlarını geçirdikleri yerdir. Saraya alınan cariyeler harem ağalarının kontrolü altında kalfa denilen kadın hocalar tarafından eğitilmiştir. Cariyelere Kur’an-ı Kerim, hadis, tefsir, gibi dinî bilgiler yanında saray âdetleri öğretilmiştir. Cariyelerin el sanatları, musiki, şiir, resim gibi alanlarda yetişmelerine imkân sağlanmıştır.

Harem Topkapı Sarayı
Harem Topkapı Sarayı

Saray Halkı: Osmanlı Devleti’nde sarayda bulunan en önemli kimse devleti yönetmekle görevli olan padişahtır. Padişah eski Türk devletlerinde olduğu gibi gücünün meşruiyet kaynağının ilahi temele dayandığına inanmaktadır. İslamiyet’ten önce Türklerde görülen kut anlayışı ile gücün bir aileye verildiğine inanılmıştır. Osmanlı Devleti’nde de devletin yönetme yetkisi Osmanlı hanedanına bırakılmıştır. Padişah sarayda Osmanlı hanedanı ile birlikte oturmaktadır.

Divân-ı Hümâyun: Osmanlı Devleti’nde en yüksek idari ve siyasi merciidir. Her millet ve dinden insanın mahalli kadılıklarda halledemedikleri davalarını getirdikleri son karar yeridir. Sultan Orhan tarafından toplanmıştır. Hükümdar nerede bulunursa divan orada kurulmuştur. II. Mehmed’e kadar divana hükümdarlar başkanlık etmiştir. Fatih’ten sonra divan toplantılarına veziriazamlar başkanlık yapmıştır. Mühr-i hümâyun da kendisine verilmiştir. Padişah divan toplantılarını kafes arkasından izleyerek kontrol altında tutma imkânı bulmuştur. Divân-ı Hümâyun toplantıları Topkapı Sarayı’nda Kubbealtı denilen yerde yapılmıştır.

Divân-ı Hümâyun siyasi, askerî, idari, örfi, şeri, adli ve mali işler ile şikâyet ve davaların görüşülüp karara bağlandığı yerdir. Divan hangi din ve millete mensup olursa olsun, hangi meslek ve tabakadan bulunursa bulunsun kadın erkek herkese açıktı.

Kubbealtı Topkapı Sarayı
Kubbealtı Topkapı Sarayı

Divan toplantılarına veziriazam, vezirler, kazaskerler, defterdarlar ve nişancı asli üye olarak katılmışlardır. Başlangıçta divanda bir vezir bulunurdu. I. Murad döneminden itibaren vezir sayısının artması üzerine birinci vezire veziriazam denilmiştir.

Divan Üyeleri ve Görevleri
Divan Üyeleri ve Görevleri

Osmanlı Devletinde Taşra Yönetimi

Osmanlı Devleti’nde payitaht İstanbul dışında kalan bütün ülke topraklarına taşra adı verilmektedir. Taşra teşkilatının teşekkülü tımar sisteminin etrafında şekillenmiştir. Tımar sistemi, ülke topraklarından elde edilen gelirlerin bir kısmının belirli hizmet karşılığında kişilere bırakılması esasına dayanmaktadır. Mülkiyeti devlete ait olan araziler dirlik adı verilen parçalara ayrılmıştır. Her bir parçası önceleri has ve tımar olarak ikiye ayrılırken I. Murad döneminde zeametin katılmasıyla dirlik sayısı üçe çıkarılmıştır. Dirlikler savaşta yararlılık gösteren askerlere ve belirli hizmet karşılığındaki memurlara verilmiştir. Osmanlı Devleti tımar sistemi sayesinde savaşa her an donanımlı süvarilerden oluşan büyük bir orduyu elinde bulundurmuştur. Osmanlı taşra yönetimi kaza, sancak ve eyalet biçiminde ayrılmıştır. Kazaların başında kadılar bulunmaktadır. Kadılar bulundukları kazalarda devletin şer’î ve örfi kanunlarını uygulamakla sorumludur. Merkezden gelen emirlerin yerine getirilmesi görevleri arasındadır.

Sancak, Osmanlı Devleti’nde kazaların bağlı olduğu yönetim birimleridir. Sancak beyi tarafından kanunlara uygun biçimde yönetilmiştir. Sancağın asayişinin sağlanması, devlet adına vergilerin toplanması görevleri arasındadır. Sancakların birleşmesiyle oluşan en büyük yönetim birimine eyalet denilmektedir. Eyaletlerin başında beylerbeyi adı verilen yönetici bulunmuştur. Kuruluş yıllarında Anadolu ve Rumeli olmak üzere iki beylerbeyi vardı. Beylerbeyi bulunduğu eyaleti padişah adına temsil etmek, sorunları çözmek, güvenliği sağlamak ve tımar ile ilgili işleri yürütmekle görevlendirilmiştir. Savaş durumlarında orduya katılmakla yükümlüdür.

Tarihî Olaylara Bakış

Tarihî olaylar değerlendirilirken gerçekleştiği dönemin şartları dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Tarihî olayları bugünün bakış açısıyla değerlendirmek yanlıştır. Örneğin Osmanlı Devleti’nde uygulanan kardeş katli meselesi değerlendirilirken o günün koşullarına göre değerlendirilmelidir. Kardeş katli meselesini bugünkü bakış açısı ve değer yargılarıyla değerlendirmek yanlıştır. Osmanlı Devleti kuruluşunda taht mücadelelerine sahne olmamıştır ancak daha Osman Bey döneminde amcası Dündar Bey’in taht iddiasında bulunması üzerine Dündar Bey meselesi ortadan kaldırılmıştı. Fetret Devri’nde Osmanlı Devleti’nin taht kavgalarıyla uğraşması devleti yıkılma noktasına getirmiştir. Fatih Sultan Mehmed, çıkardığı kanunnâme ile uygulamada olan bir meseleyi hukuki bir statüye kavuşturmuştur

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir