"Enter"a basıp içeriğe geçin

İlk Osmanlı Şehidi Bay Hoca ve Kulaca’nın Fethi

Söğütle Domaniç arasındaki gidiş dönüş yolu aynı zamanda Osman Gazi’nin çevredeki tekfurlarla çekişmesini başlatan bir yoldur.

Neşri’nin “…Osman ile İnegöl Tekfurı arasında âdavet var idi. Biri birinden muhterizlerdi.” kaydında anlattığı gibi özellikle İnegöl tekfuru ile baştan beri bir rekabet durumu söz konusu olmuştur. Halil İnalcık bu rekabeti “…Osman’ın aşireti, Söğüt ile Domaniç arasında göç sırasında İnegöl bölgesinden geçerken (herhalde sürülerin kaçınılmaz tahribatı dolayısıyla) bu tekfurla düşmanlık ve çatışma durumuna gelmiş, ilk çatışma bu yol üzerinde Domaniç-Beli’nde vuku bulmuştur. Osman ilk gazasını İnegöl tekfuruna bağımlı Kulaca Hisarını alıp yağmalamakla gerçekleştirmiştir…” şeklinde tasvir etmektedir.

Osman Bey’in genişleme stratejisi içinde İnegöl tekfuru ile mücadelede ilk önemli atak İnegöl’ün hemen yakınında yer alan Kulaca’nın fethi olmuştur.

” … Osman Gazi himmet kılıcın beline muhkem bağlayub bir gice yarenleriyle sürüb İnegöl’e gelüb yanında Kulaca’nın kaleyi oda vurub kâfirini kırdı.” Kuşkusuz Kulaca’nın fethinin Osman Bey’in gazaları içindeki yeri son derece önemlidir. Kaynaklardan da anlaşılacağı üzere bu fethin nedeninin İnegöl tekfuru ile yaşanan gerginlik olduğu açıktır.

Kulaca
Kulaca

Osman Gazi bölgedeki iki güçlü tekfurdan Bilecik tekfurunun dostluğunu sağlayarak İnegöl’e karşı askeri harekâta girişmiştir. Osman Gazi elindeki imkânların darlığı nedeni ile doğrudan İnegöl tekfuruna karşı bir hareket yapmak yerine kendisi için daha rahat galebe fırsatı sağlayan Kulaca’ya saldırmayı uygun görmüştür. Kulaca’nın fethinin İnegöl tekfuru için önemli bir gözdağı olduğu anlaşılıyor. Osman Bey ile İnegöl tekfurunun böyle bir düşmanlık ilişkisi içinde bulunmalarının nedeni bölgedeki nüfuz mücadelesi imiş gibi görünmektedir.

Halil İnalcık bu nüfuz mücadelesinin nedeninin göç yolu tahribatı olduğu düşüncesindedir; biraz açacak olursak yukarıda aktarıldığı gibi Osman Bey’in aşiretinin Söğüt-Domaniç arasındaki yaylak- kışlak göçlerinde İnegöl üzerinden geçtiğini savunmaktadır. Bu göçler sırasında doğaldır ki göç kafilesindeki hayvanların ve insanların araziye ve ekinlere zararı dokunmaktadır.

İnalcık, İnegöl tekfurunun düşmanlığını kendi arazisinde konar-göçerlerce ortaya çıkarılan işte bu tahribata bağlamaktadır. Karşılaştırmalı haritamızda görüleceği üzere Söğüt-Domaniç arasında İnegöl yakınlarından geçen bir güzergâh izlemek, göç yolunu zorlaştırmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Çünkü uydu fotoğrafından da kolaylıkla anlaşılacağı üzere hem Söğüt’ten İnegöl’e hem de İnegöl’den Domaniç’e giden hat bugün bile ulaşımı çok zor sarp bir yoldur. O halde Söğüt-Domaniç göç yolu için başka bir güzergâh aramamız gerekmektedir.

Yaptığımız araştırmalarda bu yolun bugünkü Söğüt-Bozüyük hattından Bursa yoluna döndüğünü; buradan da İnegöl’e varmadan Ermeni Beli’nin altından, yoldan ayrılıp Domaniç’e ulaşan hat olduğunu tespit etmiş bulunuyoruz. Bu belirlediğimiz ve karşılaştırmalı haritada gösterdiğimiz güzergâh hem daha kısa hem de (yüzlerce hayvan ve insandan oluşan) bir göç kervanının yolu için daha az engebeli bir hattır.

İlk Osmanlı şehidi Bay Hoca'nın Hamza Bey Köyündeki Türbesi
İlk Osmanlı şehidi Bay Hoca’nın Hamza Bey Köyündeki Türbesi

Yolu böylece belirledikten sonra açıklığa kavuşturmamız gereken bir konu daha kalmaktadır. O da İnegöl tekfuru ile yapılan çatışmanın yeri ve bu çatışmada şehit düşen Osman Gazi’nin yeğeni Bay Hoca‘nın türbesidir.

“… Pes Karaca-Hisar’un tekvur’ı karındaşı Kalonoz’a leşker koşub İne-göl’e muavin gönderdi. Osman Gazi dahı bu kaziyeyi tuyub guzzâtı cem idüb İkizce’ye gelüb Tomanic bilin aşduk yirde küffârile bulışub ceng-i azim itdiler. Osman’un biraderi Sarı-yatı’yı anda şehit etdiler. Ol yerde bir çam vardur, Kandillü çam dirler. Zirâ gâh-gâh anda bir şule görünür. Saru-yatı anun dibinde şehid oldı.”

Kulaca'nın fethiyle genişleyen arazi. Aşağıda kırmızı ile gösterilen yerler Kumral Baba vakıf köyleridir.
Kulaca’nın fethiyle genişleyen arazi. Aşağıda kırmızı ile gösterilen yerler Kumral Baba vakıf köyleridir.

Kandilli Çam yakın zamanlara kadar Domaniç’e bağlı Domurlu köyünün 2 km kadar dışında bulunuyordu. Bugün artık çam yerinde olmadığı gibi burada bulunan eski mezar taşları da kaybolmuş bulunmaktadır. Araştırmalarımız sırasında Bozüyük ilçesine bağlı Kandilli köyünün hemen üst tarafında bulunan korunun içinde Saru-Yatı’ya izafe edilen bir türbe tespit ettik. Köylülerce ısrarla Saru-Yatı’nın (Savcı beyin) burada bulunduğu iddia ediliyorsa da bu durum tarihi kayıtlara uymamaktadır.

Bozüyük Kandilli köyünde bulunan türbenin dış görünümü
Bozüyük Kandilli köyünde bulunan türbenin dış görünümü

Anlaşıldığı kadarıyla; İnegöl Tekfurunun nüfuz alanı Bozüyük’e doğru uzanıyordu. Bu nedenle de tekfur, Osman Gazi ve aşiretinin yayla ve kışla göçünü (en azından kendi nüfuz bölgesinden geçen kısmında zorlaştırıyordu)  ve bu hat üzerindeki göçler, tekfuru rahatsız ediyordu. İnegöl’e göre daha güney-doğuda bulunan Kulaca’nın fethi tekfurun bu yöndeki nüfuz alanını budayacak bir darbe anlamını taşıyordu.

Bozüyük Kandilli köyünde bulunan türbenin iç görünümü
Bozüyük Kandilli köyünde bulunan türbenin iç görünümü

Yukarıdaki anlatımdan çıkarılabilecek bir başka sonuç ise Osman Gazi’nin İnegöl tekfurunun nüfuz alanını kuşatma ve daraltma eylemleri içinde Bozüyük’ün tahmin edilenden daha fazla bir rolü olduğudur.

Tek Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir