"Enter"a basıp içeriğe geçin

Kösedağ Savaşı Nedenleri ve Sonuçları

Kösedağ Savaşına Nedenleri

Moğol tehlikesi sekiz dokuz sene evvel baş göstermiş, buna karşı Anadolu – Suriye ve jfrafc’da maalesef bir müdafaa tertibatı alınmamış
ve bilâkis Selçukiler, Eyyubiler, Artukiler ve Celâ-lüddin Harezmşah hazineler sarfiyle birbirleriyle boğazlaşmakta devam etmişlerdi; hatta düşmanın kapıya geldiği ve binlerce halkı katlettikleri görüldüğü halde bu cihete ehemmiyet verilmeyerek müdafaa tertibatı alınmamıştı. Bundan başka Erzurum’dan Sivas’a kadar Selçuklu toprakları ilk defa müthiş bir akıma da uğramıştı.

Kösedağ Savaşı
Kösedağ Savaşı

1242 senesi içinde Moğol kumandanı Baycu Noyin kumandasındaki otuz bin kişilik bir Moğol ordusu Erzurum’u kuşatmış, kale muhafızı Sinanüddin Yakut müdafaa etmiş ise de içeriden kale salmasının hiyaneti neticesinde Moğol kuvvetleri kaleye girerek bütün erkekleri süt emen çocuklara varıncaya kadar öldürüp kadınlarını esir etmişler ve şehri harabeye çevirmişlerdir.

Bu felâket haberini alan Giyasüddin Keyhusrev beylerini toplayarak vaziyeti görüştü; derhal askeri toplayarak hareket edilmesi ve aynı zamanda etraftaki devletlerden yardımcı kuvvet istenmesi kararlaştırıldı. Elli bin kişilik bir süvari kuvvetiyle bizzat Giyasüddin Sivas’a geldi. Tecrübeli kumandanlar, Sivas’ta kalınarak etraftan gelecek yardımın beklenmesini tavsiye ettilerse de Baycu Noyin kumandasındaki kuvvetlerin kırk bin olduğunu (hakikatte altmış bindi) duyan bazı tecrübesiz kumandanları hükümdar zihnini çeldiler; yardımcı kuvveti beklemektense kendi kuvvetlerimizle muvaffak oluruz dediler. Bunun üzerine Sivas’tan kalkarak Moğollar üzerine gittiler.

Kösedağ Savaşı (1243)

11 Muharrem 641 / 1 Temmuz 1243’de Sivas’ın Zara kasabası şimalindeki Kösedağı tarafında meydana gelen muharebede Moğollar evvela mağlup vaziyete düşmüşlerse de sonradan kendilerini toplayarak galip geldiler. Selçuklu ordusu dağıldı. Bütün karargah eşyası, hazine düşman eline geçti; bin müşkülâtla kaçan Giyasüddin Keyhusrev evvela Tokat’a ve oradan da Konya’ya gitti.

Bu galibiyet üzerine karşısında müdafaa kuvveti kalmayan Moğollar Sivas önüne geldiler. Sivas kadısı Kırşehirli Necineddin’in teslimi kabul etmesiyle şehir katliamdan kurtularak yalnız üç gün yağmalandı. Bundan sonra on beş gün muhasaradan sonra Kayseri düştü; Erzurum’daki gibi bütün erkekler katledilip kadınlar esir alındı; bu mamur şehir de tahrip edildi. Kayseri’nin feci vaziyetini haber alan ikinci Giyasüddin, Menderes nehri tarafında ve İznik Rum İmparatorluğu hududundaki bir kaleye kaçtı.

Bu muvaffakiyetlerden sonra Baycu bir çok ganimet malı ve hayvanla Garp Moğol ordusunun karargahı olan Azerbaycan’daki Mogan sahrasına döndü.

Kösedağ Savaşı Sonuçları

Kösedağı bozgunu üzerine Selçuk veziri Mühezzibüddin , kaçıp Amasya’ya gelmişti; Kayseri felaketini duyunca ürktü ve Amasya kadısı ile görüşerek Baycu Noyin’in yanma gidip uzlaşma teklifine karar verdiler ve ikisi beraber Mogan’a gittiler. Moğol komutan ile görüşüp anlaştılar. Bu anlaşma gereğince, Moğollara senelik bir vergi ve hayvan verilecekti.

Selçuk Devletinin istiklalini kaybetmesi üzerine bu devlete her sene vergi veren Kilikya Ermeni kralı Hetum vergiyi kestiği gibi fırsatı kaçırmayarak Selçuklulara ait bazı kaleleri de işgal ile katliam yapmış ve bundan başka Kayseri felaketini müteakip kendisine iltica etmiş olan Giyasüddin’in validesi Mahperi hatun ile zevcesini ve kızını Moğol kumandanına teslim ederek onlarla birleşmişti.

Moğollarla sulh olup Suriye’ye ve güney hudutlara kaçan halk yerlerine avdet ile asayiş bir az yoluna girdikten sonra Ermenilerden
intikam almak üzere Sahib Şemseddin İsfahanı kumandasındaki bir Selçuk ordusu o tarafa gitti. Bu kuvvetler, Ermenileri vurdular ve Tarsuslu muhasara ettilerse de Moğolların müdahalesiyle daha ileri gidilemedi. Yalnız Ermeniler elde ettikleri yerleri geri verdiler. Bu
sırada Selçuklu hükümdarı İkinci Giyasüddin Keyhusrev vefat etti (644 H./1246 M).

İkinci Giyasüddin Keyhusrev, sefahate düşkündü. Moğol felaketinden sonra devlet işlerini vezir Mühezzibüddin Ali ile Şemseddin İsfahani ve Celâlüddin Karatay gibi tecrübeli ellere bırakmıştı.

Giyasüddin Keyhusrev, zamanında İstanbul Latin İmparatoru İkinci Bodoen, İznik imparatoru Jan Dukas tarafından sıkıştırılmakta olduğundan Selçuklulardan yardım istemişti; Kösedağ savaşından sonra kendi başının derdine düşen Selçuk hükümdarı bu teklife muvafakat etmekle beraber fiili teşebbüse geçmemiş ve hatta İznik İmparatoruyla anlaşmayı siyasetine daha uygun bulmuştu. Bundan
dolayı Selçuk ve İznik hükümdarları Tripolis (Denizli’nin Boldan kasabası yakınında) şehrinde görüşüp anlaştılarsa da İznik İmparatoru’nun kuvveti bu işe kafi değildi, iki hükümdar arasındaki bu görüşmenin, Gıyasüddin’in Menderes taraflarına çekildiği zaman yapılmış olması kuvvetle muhtemeldir.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir