"Enter"a basıp içeriğe geçin

Osmanlı Devletinde Defterdarlık

Osmanlı İmparatorluğu 18. yüzyıla gelinceye kadar her bakımdan Batı Avrupa ülkeleri ile aynı düzeyde bulunan ve iyi örgütlenmiş olan bir yapıya sahipti.

Osmanlı İmparatorluğunda ilk mali örgütlenme kanunları Sultan I. Murat (1360-1389) döneminde yapılmıştır. Bu dönemde, örfi vergiler ve hizmet yükümlükleri mevcut olup, vergi sistemindeki gelişmelere bağlı olarak, mali bürokrasi de gelişme kaydetmiştir. Arkasından, Yıldırım Bayezid döneminde yeni vergiler konmuş, tahrir usulü yeniden düzenlenmiş, devlet teşkilatının yeniden yapılandırılması bağlamında, “hazinedar” unvanlı bir görevliye de yer verilmiştir.

Fetret döneminde I. Bayezid’in şehzadeleri arasında yaşanan iç savaş (1403-1413) sonrası hakimiyeti ele geçiren I.Mehmed ve onu takiben II.Murad dönemi (1421-1451) bir toparlanma dönemi olmuş, tahrir defterleri, tımar sistemi ve örfi vergiler XVI. yüzyılda uygulanan vergilerin ve sistemin esasını oluşturmuştur.

İstanbul’un 1453 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından fethi bürokraside de yeni ve köklü düzenlemeler getirmiş, oluşturulan ve ilk kez ataması da yapılan defterdarlık müessesesi, önce Anadolu Defterdarı ve Rumeli Defterdarı olarak ikiye ayrılmış, sonraki yıllarda ise, Diyarbakır, Erzurum, Sivas, Karaman ve Tuna defterdarlıkları biçiminde sayıları giderek artırılmıştır. Defterdarlık bünyesinde mali hizmet türlerine göre servis kalemleri (şubeleri) teşkil olunmuş, Padişah tuğrası ile hüküm yazma imtiyazı tanınarak üç ana devlet görevlisi olarak yetkilendirilen sadrazam, defterdar ve kadıaskerin aralarında protokol ve maaş dışında bir hiyerarşik ilişki dahi öngörülmemiştir.

Defterdar Kapısı

1750’li yıllardan 1850’lere kadar Desterdar Kapısı (Maliye Nezareti) olarak kullanılan bina resimde Topkapı Sarayı giriş kapısının hemen sağında bir bölümü görünen binadır. Söz konusu binanın bir o kadar da resimde görünmeyen kısmı vardır. Bu bina bugün bulunmamaktadır. Resim Mimar Fossati’nin 1847 yılında Ayasofya Camii’ni tamiri sırasında yapıp Londra’da basılan albümden alınmıştır.

Defterdar Kapısı
Defterdar Kapısı

Fatih Kanunnamasi’ne göre, defterdarın ana görevleri şunlardır:

  • Hazine hakkında yıllık raporu Padişaha okumak,
  • Tayinlerle ilgili arzda bulunmak,
  • Hasları idare etmek, ve
  • Hazineyi açıp kapamak.

Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) zamanında ise mevcut kanunların kapsamı genişletilmiş, mali teşkilat daha da güçlendirilmiştir.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir