"Enter"a basıp içeriğe geçin

Trablusgarp Savaşı Öncesi Son Gelişmeler

1911 yılı itibariyle Almanya ile Fransa arasında Fas üzerinde cereyan eden kriz neticesinde İtalya, Fransa ile daha önce imzaladığı anlaşmaları dayanak göstererek Trablusgarp’a bir harekâtta bulunma yönünde daha hareketli günler yaşamaya başladı.

İtalya ilk başlarda savaş yolu ile değil diplomatik çabalar doğrultusunda Trablusgarp’ı ele geçirmeyi planlamaktaydı. Bu noktada kendisinin müttefiki ve Osmanlı’nın dostu olan Almanya’yı araya sokarak Osmanlı’yı razı etmeye çalıştı. Bu yöndeki bütün girişimlerini çok büyük bir gizlilik içinde gerçekleştiren İtalyan hükümeti Osmanlı’yı hiçbir şekilde kuşkulandırmamak gayreti içerisindeydi.

Osmanlı Devleti’ne sürekli İtalya’nın Trablusgarp’taki faaliyetlerinin ekonomik temelli olduğu mesajı resmi ağızlardan iletildi. Böylece Osmanlı yönetiminin kendilerine karşı siyasî veya askerî bir tedbir almasına gerek olmadığı izlenimi verildi. Osmanlı yönetimi de İtalya’dan ültimatom alıncaya kadar İtalya’nın böyle bir girişimde bulunamayacağını düşünmekte ve tedbiri elden bırakmamış olmak adına bazı faaliyetlerde bulunmaktaydı. Diğer taraftan ise İtalyan kamuoyu ve basınında İtalya’nın 1911 yılı içinde Trablusgarp’ı işgal edeceği yönünde haberler ve söylentiler artmaya başlamıştı. Bu söylentilerin yoğunlaştığı sırada Başbakan Giolitti ve Dışişleri Bakanı Giuliano Roma’dan ayrılarak tatillerini geçirmek üzere farklı şehirlere gitmişlerdi.

Giolitti İtalyan kamuoyunun savaş söylentileri ile çalkalandığı bir ortamda gerçekleştirmiş olduğu bu davranışı şöyle açıklamaktaydı: ‘Bundan maksat herkese siyasî mühim bir mesele olmadığı hissini vermek idi. O zaman Trablusgarp meselesinde pek hararetli olan gazeteler böyle mühim bir zamanda Roma’dan uzaklaşmış olmamdan ve Dışişleri Bakanı ile teması kesmiş olmamdan dolayı bana şiddetle hücum etmekte idiler. Fakat bu gazetelerin aleyhimde savurdukları küfürler beni pek ziyade memnun ediyordu, çünkü bu şiddetli neşriyat takip ettiğim planın tamamen muvaffak olduğuna delalet etmekte ve tabii Türk Hükümeti’nin de şüphelerini izale eylemekteydi. Nitekim verdiğimiz ültimatom ile mezkur Hükümet tamamen gafil avlanmış oldu.’

Trablusgarp Savaşı
Trablusgarp Savaşı

Özellikle 1911 Nisan ayında Fransa’nın Fas’a asker çıkarması ve Almanya’nın Agadir Limanı’na savaş gemilerini göndermesinin ardından İtalya Fransa ile imzalamış olduğu 1900 ve 1902 yıllarındaki anlaşmalara dayanarak bu fırsatı kaçırmak istememiştir. Çünkü bu anlaşmalara göre Fransa Fas’a karşı bir hareket gerçekleştirdiğinde İtalya da Trablusgarp’a karşı hareket serbestîsine sahip olacaktı. İşte bu fırsatı kaçırmak istemeyen İtalyan hükümeti Osmanlı’nın Trablusgarp’ta takip etmiş olduğu politikaların kendilerini çok güç durumda bıraktığı ve bu durumun da İtalya’yı Trablusgarp’a karşı hareket etmek zorunda bıraktığı senaryosu altında Trablusgarp’ı işgal fikrini 1911 Temmuz’undan itibaren Avrupa devletlerine anlatmaya başlamıştır.

İtalya ilk olarak İngiltere’ye başvurmuştur. İngiltere Dışişleri Bakanı Grey gerçekten İtalyanlar kötü durumdaysalar ve Osmanlı yönetimi bunu düzeltmek için hiçbir çaba sarf etmiyorsa İtalya’nın bugüne kadar takdire şayan bir sabır gösterdiğini ve mesele eğer barış içinde çözülemeyecek noktaya gelir ise İtalya’nın girişeceği herhangi bir harekete İngiltere’nin engel olmayacağı gibi diplomatik destek de vereceğini belirtmiştir. Bu noktada İngiltere’nin İtalya’ya bu denli sıcak yaklaşmasına neden olan etkenler Temmuz ayı başında Fas’ın Agadir Limanı’na savaş gemisi göndermesi ile Almanya’nın Hindistan yolu üzerinde bir liman elde etmek istemesinin ortaya çıkması ve İtalya’nın Almanya’nın yanında daha fazla yer almasının engellenmesi olarak belirtilebilir.

İtalya’nın Trablusgarp’ın işgali konusunda en çok güvendiği ülke Fransa’ydı. Çünkü iki ülke arasında imzalanan 1900 ve 1902 anlaşmalarına göre Fransa Fas’ı işgal ettiği takdirde İtalya da Trablusgarp’a karşı harekete geçebilecek ve her iki ülke de bu haklarını kabul edeceklerdir. 1911 Nisan ayında Fransa Fas’a asker çıkardığında İtalya buna sessiz kalarak üzerine düşeni yapmış, aynısını şimdi Fransa’dan beklemiş ve nihayetinde Fransa da üzerine düşeni yaparak İtalya’nın Trablusgarp teşebbüsüne desteğini açıklamıştır.

Rusya ise İtalya ile 1909 yılında imzalamış oldukları Racconigi Antlaşması çerçevesinde İtalya’nın bu teşebbüsünü olağan karşıladığını belirttikten sonra İtalya’nın bu işgal sırasında Rusya’nın karşısına birdenbire bir Osmanlı paylaşımı meselesi çıkarmaması ve Avrupa devletlerini Balkanlarda müdahaleye mecbur edecek bir durum yaratmaması hususunda çok dikkatli davranması gerektiğini belirtmiştir.

İtalya, müttefiki Almanya’ya başvurduğunda da Almanya bu girişimi haklı ve meşru bulmuş ancak bu desteğinin son derece gizli tutulmasına çok büyük çaba sarf etmiştir. Bu gizliliğin gerekçesi olarak Almanya’nın bir taraftan İtalya’nın müttefiki sıfatına sahip olmasına rağmen diğer taraftan da Osmanlı Devleti ile olan siyasî ve ticarî ilişkilerden elde ettiği menfaatleri gösterilebilir.

Avusturya-Macaristan da müttefiki İtalya’nın bu girişimini olumlu karşılamış ancak aynı Rusya’nın tavsiyeleri gibi bu durumun Balkanlara sirayet etmemesi gerektiğinden bahsetmiştir.

Görüldüğü üzere İtalya 19.yy’ın son yıllarında imzalamış olduğu bazı antlaşmalar veya Avrupa içi dengeler vasıtası ile Trablusgarp’a yönelik girişimlerinin önünü açmayı başarmıştır. Daha önceden gerçekleştirmiş olduğu askerî hazırlıklarını diplomatik başarı ile taçlandıran İtalya artık Osmanlı yönetimine sunacağı savaş sebebinin kâğıtlarını hazırlamaya başlamıştı.

Osmanlı tarafında ise İtalya’nın bu son hazırlıklarına karşı bazı girişimler olmamış değildir. Özellikle yönetime İtalya’nın amaçları hakkında sunulan raporlar Meclis’te tartışmalara sebep olmuş ve tedbirler alınması gerektiği yönünde sesler yükselmeye başlamıştır. Roma Elçisi Kazım Bey İtalya’nın emellerini çok iyi bir şekilde gözlemlemiş ve bunları yönetime bir rapor şeklinde sunmuştur. Bu rapor çerçevesinde Kazım Bey İtalya’nın Trablusgarp’ı daha önce işgal etmediğine pişman olduğunu ve işgale kalkışması ihtimaline karşı Trablusgarp’ın kuvvetlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Osmanlı Hükümetine göre ise İtalya’nın Trablusgarp’ı işgal etmesi şu sebeplerden ötürü imkânsızdı; İtalya’nın Trablusgarp ile ilgili bütün talepleri zaten karşılanmıştı, her türlü ekonomik imtiyazı elde eden İtalya’nın böyle bir işgale kalkışması için bir sebep yoktu, dost Almanya müttefiki İtalya’nın işgale kalkışmasını kesinlikle engelleyecektir, Tunus meselesinden dolayı araları iyi olmayan Fransa, İtalya’nın hâlâ hak iddia ettiği Tunus’a komşu olmasını istemeyecektir, Bingazi’nin Mısır’a verilmesini isteyen İngiltere de İtalya’nın bölgeye gelmesini istemeyecektir, Avusturya-Macaristan ise zaten İtalya ile iyi ilişkiler içinde değildi. Osmanlı yönetiminin kendince sıralamış olduğu bu gerekçeler neticesinde yönetim İtalya’nın işgal girişimine olanak vermemekteydi. Sadece bu sayılan gerekçeler şüphesiz haklı görülebilirse de Osmanlı yönetiminin Avrupa siyasî dengeleri içinde gerçekleştirilen gizli anlaşmalardan haberdar olmaması böyle bir yanılgı içine düşmesine neden olmuştur.

İtalya’nın gerçekleştirdiği faaliyetler ile ilgili elçiliklerden gelen raporlar ve gerek iç gerekse de dış basında yer alan haberlerin Osmanlı yönetimini kaygılandırmaya başlaması neticesinde yönetim bütün sefaretlere bir genelge göndererek bulundukları ülkeler nezdinde İtalyan hükümetine karşı girişimlerde bulunmaları gerektiğini belirtmiştir. Osmanlı yönetiminin aldığı ilk ciddi tedbir ise silah, cephane ve erzak yüklü Derne Gemisini 18 Eylül’de Trablusgarp’a göndermesi olmuştur. 12.500 mavzer tüfeği, 600 sandık mavzer cephanesi, 500 çuval un, 500 çuval peksimet ve 200 asker elbisesi taşıyan Derne gemisi halk tarafından büyük bir coşku ile karşılanmıştır.

Derne gemisinin gelişinden son derece rahatsız olan İtalya ise bütün savaş hazırlıklarını tamamlamış ve çeşitli limanlardan hareket eden İtalyan savaş gemileri Trablusgarp’a en yakın bölgelerde beklemeye başlamışlardır. Diplomatik çabalarını neticelendirmeye çalışan İtalya için sadece bir savaş bahanesi bularak işgale başlamak kalmıştı.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir