"Enter"a basıp içeriğe geçin

Türk Siyasi Birliğini Sağlama Faaliyetler

Bizans sınırında küçük bir uç beyliği olarak ortaya çıkan Osmanlılar, ilk dönemlerinde Anadolu’daki diğer beylikler ile iyi geçinme siyaseti benimsemiştir. Osmanlılar gerek izledikleri bu siyasetle gerekse Bizans’a karşı girişilen gaza mücadelesiyle diğer beyliklerden farklı bir yerde olmuştur.

Batı Anadolu’da, Germiyanoğluları’nın üstünlüğünü kaybetmeye başlamasıyla birlikte Karamanoğulları kendilerini Türkiye Selçuklularının vârisi olarak görmüştür. Fakat Osmanlılar, gaza siyaseti sayesinde, diğer beyliklerin ve Türkmenlerin takdirini toplamıştır. Bizans’a karşı kazanılan zaferler, Osmanlıların itibarını yükseltmiştir. Osmanlıların bu yükselişini fark eden Karamanoğulları, diğer beylikleri de organize ederek Osmanlıların siyasetine benzer bir politika izlemeye başlamıştır. Örneğin Karamanoğulları, diğer beylikler üzerinde hâkimiyet kurmak için Memlûkluların da desteğiyle 1367’de Latinlerin elindeki Gorigos Kalesi üzerine sefer düzenlemiş ancak başarısız olmuştur.

Karamanoğulları’nın Anadolu’da birliği sağlama siyaseti, 1387’de Osmanlılara mağlup olmalarıyla son bulmuştur. Bu olaydan sonra Anadolu’da siyasi birliği sağlayabilecek devletin Osmanlı Devleti olduğu ortaya çıkmıştır.

I. Murad’ı şehit eden Sırp askerinin yakalanması (Minyatür)
I. Murad’ı şehit eden
Sırp askerinin yakalanması
(Minyatür)

Anadolu’da siyasi birliği sağlamak isteyen Osmanlılar, diğer beyliklerin iç meselelerinden faydalanmıştır. Osmanlılar, Anadolu beyliklerinde taht mücadelesi ortaya çıktığında kendi siyasetine uygun olan kişiyi desteklemiş ve onun beyliğin başına geçmesini sağlamıştır. Şartlar oluştuğunda da Osmanlılar, bu beyliğin topraklarını kendi topraklarına katmıştır. Örneğin Orhan Bey, Karesioğulları Beyliği’ndeki taht mücadelelerine karışarak bu beyliği Osmanlı hâkimiyetine almıştır.

Osmanlılar, Anadolu Türk beyliklerinin topraklarını sadece savaş yoluyla değil farklı yollarla da ele geçirmiştir. Germiyanoğulları’nın, Karamanoğulları ile mücadelesinde Germiyanoğlu Süleyman Bey, Osmanlıların desteğini almayı amaçlamış ve kızını, I. Murad’ın oğlu Bayezid ile evlendirmiştir. Bu evlilik sonrasında Kütahya, Emet, Simav ve Tavşanlı çeyiz olarak Osmanlılara verilmiştir. Hamitoğulları da Karamanoğulları’nın baskısı sonucunda Osmanlılara yaklaşma ihtiyacı hissetmiştir. Bu nedenle Hamitoğulları, 1381-1382’de Akşehir, Beyşehir, Seydişehir, Yalvaç ve Karaağaç’ı 80 000 altın karşılığı Osmanlılara bırakmıştır.

Osmanlıların Anadolu’daki siyasi birliği kurma mücadelesinde Sultan I. Murad ve Yıldırım Bayezid dönemleri oldukça önemlidir. Sultan I. Murad Dönemi’nde beylikler, Osmanlı hâkimiyeti altında toplanmaya başlamışsa da bu tabiyet tüm beylikler üzerinde tam bir hâkimiyet şeklinde olmamıştır. Sultan I. Murad; beyliklerin, Osmanlılar ile iyi ilişkiler kuran beylerini yönetimde bırakmayı uygun bulmuştur. Böylelikle Osmanlı hâkimiyetini tanıyan beylikler, kendi yapılarını da korumuştur. Yıldırım Bayezid Devri’nde ise artık Osmanlılar, merkezî otoriteyi sağlamak için beylikler üzerinde tam hâkimiyet kurmuştur. Bu süreçte, eski beylerin tasfiyesine önem verilmiş ve bu sayede beyliklerin bir daha elden çıkma ihtimalleri ortadan kaldırılmak istenmiştir.

Yıldırım Bayezid’in Kosova’da tahta çıkışı (Minyatür)
Yıldırım Bayezid’in
Kosova’da tahta çıkışı
(Minyatür)

Osmanlılarda, beyliklere karşı izlenen politikalardan birisi de ele geçirilen önemli beyliklerin merkezine bir şehzadenin sancakbeyi olarak gönderilmesidir. Böylece bir bey liderliğinde idare edilmeye alışan halkın, kendi beyleri yerine Osmanlı şehzadesi tarafından yönetilerek onurlandırılması ve halkın Osmanlı Devletiʼne ısındırılması amaçlanmıştır.Osmanlı Devleti’nde beyliklerin ele geçirilmesinden sonra vakit geçirmeksizin bölgenin tahriri yapılmış (kayıt altına alınmış) ve ardından da bölge için ihtiyaç duyulan esaslar eklenerek kanunnameler düzenlenmiştir. Bu, Osmanlı Devleti’nin o bölgede hâkimiyet kurduğu anlamına gelmektedir. Başlangıçta ele geçirilen bölgenin eski kanunlarını ya olduğu gibi kabul eden ya da kısmi değişiklik ile yetinen devlet, daha sonra gerektiğinde eski kanunları tamamen değiştirmiştir.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir